Her geçen gün daha çok İstiyoruz betonlardan ve insanlardan kaçmayı,
Gitmeyi Yalnızlığa!...
Yoruluyoruz fikren, kafa olarak ve ruhen...
Belki kolaycılık olacak belki de mücadeleden kaçmak diyeceksiniz ama...
Kaçmak istiyoruz kalabalıklardan.
Kimin ile mücadele edeceğimizi bilmiyoruz.
Çünkü herkes saklıyor gerçek yüzünü herkesin bir maskesi yada putu var bu ahir zamanda, Münafıklık alametlerini taşımayan insan sayısı yok gibi az...
* Konuşmalarımız yalanlarla süslü,
* Verdiğimiz sözler hep havada kalıyor
* Emanet nedir bilmiyoruz
* En ufak tartışmalarda aşırıya gidip ağır küfürler etmekten çekinmiyoruz.
Dillerimiz yalanların sarayı, yüreklerimiz doğruların mezarı olmuş adeta.
Gitmek istiyoruz çoğu zaman;
Yalnızlığa koşmak istiyoruz Toplum olarak öyle bir hale bir geldikki ne başımıza gelen musibetler den bir ders çıkarıyoruz nede bir muhasebe yapıyoruz Buyrun işte Covit 19 dünyada yaşayan insanları ne hale koydu peki biz bir ders aldık mı? Bence hiç birimiz almadık benim pisikilojim buzuldu Köyüme memleketime dönmek istiyorum yada arkası ulu ağaçların kök saldığı yüce dağlara yaslı,
Önümüzdeki alabildiğine uzanan, her renkte çiçekler ile bezenmiş bir ovaya bakan ve şırıl şırıl akan bir dere kenarındaki minik bir kulübede yaşamak istiyorum.
Gecenin ayazında ocağın başında tenimi ısıtan ateşi izlemek, izlerken de közde isli bir demlikte demini almış demli çaydan yudumlarken sadece kitapları dinlemek ve tertemiz beyaz sayfalara kalemimle konuşmak şiirler yazmak istiyorum.
Nadir de olsa ziyaretime gelen dostlar ile hasbihal ederek suskunluktan uyuşan dilimin bağını çözmek ve onlara insanlığı sormak istiyorum İNSANLIK NEREYE KOŞUYOR?
|
Sitemiz Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyeti Üyesidir.