DOLAR 39,1011 0.04%
EURO 44,4609 0.52%
ALTIN 4.202,411,95
BITCOIN 42002280,48%
Adıyaman
31°

AÇIK

02:00

İMSAK Vakti

AK Parti Ağustos ayı danışma meclis toplantısını yaptı – Videolu Haber

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Adıyaman Merkez İlçe Başkanlı tarafından Ağustos ayı danışma toplantısını yaptı.

ABONE OL
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Parti binasında gerçekleşen toplantıya; AK Parti Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, AK Parti Adıyaman Milletvekilleri İ.Halil Fırat, Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Av. Mustafa Alkayış, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Saliha Diler, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Kuştepe, önceki dönem Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, önceki dönem Merkez ilçe Başkanı Hanifi Erdem il ve ilçe Yönetim kurulu üyeleri, il genel meclisi üyeleri, belediye meclisi üyeleri, mahalle başkanları ve parti üyeleri katıldı.

“2023’e zaferle gidiyoruz”

Toplantının açış konuşmasını AK Parti Merkez İlçe Başkanı Av. Mustafa Alkayış, yaptı. 2023 seçimleri için gece gündüz çalıştıklarını kaydeden Alkayış, “Biz Ak Parti olarak genel merkezimizi inşallah koordinesinde il başkanlığımızın gösterdiği istikamette merkez teşkilatı olarak bütün talimatları inşallah yerine getireceğiz. Büyüklerimiz var inşallah ben onların söz hakkını uzatmak için pek fazla uzatmayacağım söyleyip sözlerime son vermek istiyorum. İl başkanımız bir talimat verdi dedi ki; Adıyaman 9 İlçeden oluşuyor biz merkez ilçe sınırlarındayız 2002’den bu tarihe kadar yapılan çalışmaları hizmetleri bildiğimizi zannediyoruz ancak değerli arkadaşlar söz uçar yazı kalır diyorlar ya topladıkça devasa hizmetler bir baktık belediyemiz Necip abimiz burada Allah razı olsun önceki dönemden şu ana kadar bir yandan İl genel meclisimiz hepsi burada başkanlarımızdan Allah razı olsun diğer yandan da merkezi hükümetimiz Cumhurbaşkanımızın önderliğinde dokunulmadık yerler yapılan hizmet kalmadı bu sefer o kadar çok hizmet edilmiş ki bunlar arasından elemeye başladık acaba hangisini halkımıza hatırlatma bunları da ak parti yapmış bunları milletimizin önüne broşür olarak götürebiliriz onun gayreti içerisindeyiz. Çok şükür Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde kim bize oy vermişse bilsin ki çok güzel bir şey yapmış ve o oylar eser olarak 2023 seçimleri var 2023 seçimleri için de biz geceli gündüzlü çalışıyoruz. Bugün Adıyaman Barosunu ziyaret ettik. Baronun yeri ile ilgili başta milletvekillerimiz olmak üzere değişik siyasi partilerde meslektaşlarım da var dediler gerçekten Ak partiye şapka çıkartıyoruz iktidar olmasına rağmen hiç bıkmayan hiç usanmayan belediye başkanıyla, il genel başkanıyla, il yönetimi ile ilçe yönetimi ile her kademedeki teşkilatlarıyla sahadalar ve hiç durmuyorlar. Rabbim dostluğumuzu daim kılsın, dostlarımızı sadık kılsın. 2023’e dosdoğru  bir zaferle gidiyor teşekkür ediyorum” dedi.

“Adıyaman’a ne kadar hizmet etsek azdır”

Alkayış’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, belediye çalışmalarını değerlendirdi. Yurt genelinde yaşanan orman yangınları nedeniyle geçmiş olsun dilekleriyle konuşmasına başlayan Başkan Kılınç, “Öncelikle geçmiş olsun dileklerimle başlamak istiyorum, biliyorsunuz ülkemizin batısında ciddi bir yangın var vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun hepimize geçmiş olsun 2 tane aracımız Marmaris’te 1 tane aracımız Manavgat’ta bizde katkı sunuyoruz bu yangın söndürme noktasında tabi yüksek dağlarda kar eksik olmaz bu ülkenin bir tarafları sel baskınları bir tarafı kuraklık bir tarafından da maalesef yangınlar ciğerimizi yakıyor. Tabi bu yangınlar ile ilgili söylentileri görüyorsunuz . İmar açılacakmış diye böyle korkunç bir tezyinat ve bu algıyla kabullenen milyonlarca insan var tabi Ak Parti hizmet ve esen partisidir, başkası ne derse desin biz yolumuza devam edeceğiz bu anlamda yapılan 20 yıllık yatırımlara girmeye gerek yok vekillerimiz sağolsun zaman zaman getiriyorlar ama ben kısaca bizim 2 yıl içerisinde ne yaptığımızı kısaca vermek istiyorum. Çok yakında yaklaşık 41 milyonluk yatırım 33 milyonluk kısmı için protokol imzalandı Sayın Cumhurbaşkanımız yardımcısı Fuat Oktay ile birlikte alt yapı ile ilgili 8 milyon euroluk bir hibe şu an başladık şu an çalışmalar devam ediyor yaklaşık 41 milyon euro yani 410 milyonluk bir yatırım bununla birlikte seçim sürecinde verdiğimiz sözler noktasında millet bahçesi şu an yüzde 45 üzerinde battı çıktı sözü vermiştik Altınşehirde ikincisi 29 Temmuzda ihalesi yapıldı. Tekrar merkez disiplin Kurulu başkanımıza Ahmet beye çok ciddi gayretlerinden dolayı vekillerimize çok ciddi gayretlerinden dolayı teşkilatımıza sonsuz teşekkür etmek istiyorum burada bir bu memleketin tutmayacağı hiçbir hizmet yoktur bu konuda rahat olabilirsiniz 40 yıllık katı atığı bitirdik çok şükür herhangi bir projemiz olmamasına rağmen seçim öncesi vaadimiz olmamasına rağmen o bitti. kuzey-güney çevreyollarını bitirdik, plentimiz bitti bitmek üzere inşallah bu ay bitecek. Dolayısıyla 300-400 yılık oturakçı pazarını 2. etap bitti  ve inşallah Adıyaman Turizm noktasında başlayacak. Son yıllarda en sıcak ve en kurak yıllarını yaşıyoruz” dedi.

Milletin suyunu bedavaya kullanmaya kimsenin hakkı olmadığını kaydeden ve bu konuda taviz olmadığının altını çizen Başkan Kılınç, konuşmasının devamında; “Tasarruf noktasında zaman zaman uygulama yapıyoruz. Arkadaşlar kaçak noktasında hiçbir tavizimiz yok en ağır cezayı verip kesiyoruz. Lütfen bu anlamda bize talepte bulunmayın kaçaklara tavizimiz yok. Milletin suyunu bedavaya kullanmak yok. Öyle park bahçedir, şudur budur bu konuda duyarlı olmanızı ve size gelen talepleri bize iletmemenizi bu konuda tavizsiz olduğumu belirtmek istiyorum. Yine hakeza meydan projesi kültür merkezi ve hizmet binası noktasında uygulama ihalelerinin bir tanesi bitti. Bir tanesi de 2-3 hafta içinde bitecek çok hızlı bir şekilde bunları başaracağız Allah’ın izniyle. Sosyal yardım ve esnaf yardım noktasında yardımlarımız devam ediyor. İstihdama yönelik cumhurbaşkanımızın ciddi katkısıyla ciddi çalışmalar devam ediyor. Bu anlamda gençlerimize istihdam sağlama noktasında ciddi gayret içerisinde. Size ne kadar hizmet etsek azdır, anlatacak çok şey var ama dediğim gibi durmak yok yola devam diyoruz” ifadelerine yer verdi.

“AK Parti farkındalığıyla iktidardır”

Daha sonra konuşan AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin ise, “Biz AK aile olarak aslında hep birlikte bir farkındalık oluşturmamız lazım eğer AK parti 2001’de ortaya çıkıp 2002’den bu güne kadar iktidar olabilmişse farkındalığıyla iktidardır. Biz bugünlerde eğer yaptıklarımızı anlatamayıp başkaları eğer algıyla kendi yapamadıklarını sanki yapmışlar gibi gösterirlerse ve bizde buna yenilirsek bize yazıklar olsun. Onun için bizim mutlaka hep birlikte aynen o ilk günkü ruh ile ilk günkü mücadele ile ilk günkü gayret ile yeniden her birimiz birbirimize sorgulayacağız. Bu sebeple bizim teşkilat olarak mutlaka her birimizin fert olarak elinden gelerek yapması lazım eğer biz bu konuda yarın herkes kendi ilinden sorulduğundan Adıyaman’da en ufak bir düşüş varsa bu düşüşü şahsileştirmezsek yazıklar olsun bize. Biz liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı başımızın tacı edeceğiz. Her zaman her asra bu tür liderler gelmez, bizim asra geldi, bizim yıllara geldi, bizim günümüze geldi, sahip çıkmak hepimizin şeref borcudur” dedi.

“Sosyal medya ile gençlerimizi zehirliyorlar”

Meclis toplantısında söz alan eski Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, sosyal medyanın gençleri zehirlediğine dikkat çekerek, “Değerli arkadaşlar ben iki konuya değineceğim 2001’de parti kurulduğu zaman doğan çocuk 20 yaşında yani ‘Z’ grubu dediğimiz bunlar geçmişteki ülkemizin çektiği sıkıntıları hiç yaşamadılar, görmediler. Bolluk bereketli her zaman büyük bir heyecan geçmişi bilemedikleri için. Bize düşen şu sosyal medya dediğimiz sinsi bir silah var. Gençlerimizi zehirliyorlar. Bence ilk önce biz kendi ailemiz ile başlamalıyız. Önce oğlumuzu kızımızı dizimizin dibine oturtturacağız önce durum neymiş anlatacağız” diye konuştu.

“AK Parti’nin kaderiyle Türkiye’nin kaderi bir bakıma eşit”

Yapılan konuşmaların ardından kürsüye gelen AK Parti Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, “Merkez ilçemizin aylık ilçe danışma toplantısı vesilesiyle bir araya geldik çokta iyi oldu. Biz de tatili fırsat bilerek sahada sizlerle birlikte arık yoldaş olmaya,  sizlerle birlikte köy köy, kent kent, şehir şehir, belde belde gezmeye geldim tekrar. Zaten ramazanın son 10 gününden itibaren hafta sonları özellikle geçiriyorduk ama mevsim tatilini de fırsat bildik daha çok, daha sık aralıklarla bir arada inşallah olacağız. Ve bundan sonraki süreçte de hepimizin sürekli ama sürekli sahada olması lazım” dedi.

Ahmet Aydın, konuşmasının devamında ise, “AK Parti kaderinin Türkiye’nin  kaderiyle bir bakıma eşit olduğunu son yaşadığımız hadiseden de bir kez daha görüyoruz. Çünkü sokaklardan tanklarla, toplarla hükümet düşüremeyenler sokaklarda hükümeti değiştirmeye  çalışanlar o kadar aciz duruma düşmüş olmalılar ki, orman yangınları üzerinden dahi hükümet devşirmeye çalışıyorlar artık. Öyle bir noktaya gelmiş ki rahmetli üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi, ‘bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek şartıyla vatanı dahi düşürmeye razı olur.’ Maalesef acı bir tabloyla karşı karşıyayız. Doğal afetler. Bir taraftan sel, zaman zaman küçük çaplı da olsa depremler ve son yaşadığımız orman yangını. Bir defa insanoğlunun bu felaketler karşısında zaman zaman aciz duruma düşeceğini de hepimizin idrak etmesi lazım. Ancak devlet olarak bütün imkanlarıyla güçlü bir pozisyondan güçlü bir orman teşkilatına, yangınla mücadele teşkilatına sahipken, devleti aciz bir duruma düşürmeye çalışan birilerinin olduğunu görüyoruz. Orada orman kahramanları yangına su dökerken içimizdeki İrlandalılar, dışardaki Türkiye düşmanlarıyla birlikte adeta o orman yangınlarına benzin dökmeye çalışıyorlar. İşte aradaki fark bu. Allah korusun. Dua edeceğiz, destek olacağız. Bu tür toplumsal felaketlerde bu tür toplumsal olaylarda hepimizin düşüncesine, fikrine bakmadan ülkemiz adına, milletimiz adına bir ve beraber olması lazım. Hani söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyorduk. Nerde kaldı? Ve biz acaba bu yangınlar üzerinden hükümeti, hükümetle birlikte Türkiye’yi zorda bırakabilir miyiz, darda bırakabilir miyiz çalışmaları yalan yanlış iftiralarıyla birlikte sosyal medya üzerindeki manipülasyonların dezenformasyonlarını üzülerek izliyoruz, takip ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Siyaset halka hizmet aracıdır”

Siyasetin halka hizmeti aracı olduğunu her fırsatta yenileyen Aydın, şunları söyledi: “Bu ülkenin öz evladı, bu ülkenin vatandaşı bu ülkeye karşı yapılan her saldırının karşısında devletiyle, milletiyle birlik olmalı. Şimdi bunu geçmişte de yaşadık. Doğu Akdenizde bakıyorsun Fransa’nın ağzıyla konuşuyor. Kıbrıs’ta Yunanistan’ın ağzıyla konuşuyorlar, Suriye’de Eset’in ağzıyla konuşuyorlar. Zaman zaman FETÖ’nün ağzıyla, zaman zaman PKK’nın ağzıyla konuşan siyasetçileri görüyoruz ve gerçekten üzülüyoruz. Siyaset halka hizmet aracıdır. Siyaset halkın beklentilerine çare arama aracıdır. Siyaset millet düşmanlarıyla beraber hareket etme aracı olamaz. Bir tercih yapmak durumundasınız. Ya bağımsız siyaset diyeceksiniz, şiddetten arınmış siyaset diyeceksiniz, demokrasi diyeceksiniz; ya da silah diyeceksiniz, ateş diyeceksiniz, ateş diyeceksiniz. Onun için herkesin aklını başına devşirmesi lazım. Türkiye karşısında gelişen her hadiseye karşı ülkesiyle, milletiyle beraber olması lazım. Yani birliğin, beraberliğin en çok arandığı dönemlerde dahi o güruh maalesef kirli yüzünü bir kez daha gösteriyor. O yüzden saha da olacağız işte. O yüzden vatandaşımızın yanında olacağız. Hemşerilerimize anlatacağız. Ak Partinin bu ülke için ne ifade ettiğini, Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yle birlikte bu mazlum coğrafya için, bu ümmet için, bu inanan insanlar için ne anlam ifade ettiğini hep birlikte anlatacağız. İşte varlığının Recep Tayyip Erdoğan yokluğuna bağlayan  güruh her şeyi ama her şeyi ayıplanmadan, hayıflanmadan her şeyi bu ülke adına, bu ülke karşısında kullanabiliyorlar. O yüzden sizlerden istirhamım, 20 yılda çok şey değiştirdik. Siyasette hiçbir şey eskisi gibi olmayacak derken bunu yaşadığımız iktidar süreçleri içerisinde hep birlikte bu azmi millete gösterdik ve milletin umudu olduk. Bu umudu daha fazla muhafaza edecek, bu umudu daha fazla diri tutacak ve halkın beklentileri karşısında daha çok çabalayarak insanlarımıza daha çok umut, daha çok güven aşılamak durumundayız. Çünkü gerçekten başka şansımız yok. Gerçekten yaşıyoruz, görüyoruz. Allah için bu ülkeyi kim yönetebilir diye sorduğumuzda elini vicdanına koyan herkesin göstereceği adres açıktır. O yüzden değerli kardeşlerim biz bu ülke için, bu millet için siyaset yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Kim nereden gelirse gelsin, kim hangi aracı kullanırsa kullansın hiçbir şekilde moralimizi bozmadan sahada vatandaşlarımızla birlikte yol yürümeye devam edeceğiz. Ama bu operasyonlar her yerde var. Öyle bir noktaya gelmişiz ki adeta sosyal medya sorumsuz medya olarak maalesef tamamen manipülatif hareketlerin olduğu bir alana dönüşmüş. Gerçek ile sahtecilik birbirine karışıyor. Yalan ile doğru birbirine karışıyor. Algı ile doğru tamamen ters düz olmuş. O yüzden gariban vatandaşımız biliyor. Biz sadece o sosyal medyadaki trollerin attığına yaptığına değil; biz sahada vatandaşın gönlüne nasıl girdiysek bugüne kadar, bundan sonra da kırılan kalpler de olabilir onları yeniden tamir edeceğiz, onaracağız. Beklentisi vardır, bir olmuştur, üç olmuştur, dördüncüde takıldığı olmamıştır. Olsun kırılmış olabilir gideceğiz. Nefis meselesi yapmayacağız. Kim olursa olsun dağdaki çobanla, Cumhurbaşkanının oyu eşittir. Bizim için insan olarak herkes birdir, beraberdir ve herkes en az benim şahsım kadar değerlidir, benden daha da kıymetlidir, öyle bileceğiz. Nereden gelirse gelsin hiçbir şekilde ayırt etmeden bütün herkese ulaşarak derdimizi, yaptıklarımızı anlatacağız. Ben size şu anda Adıyaman içerisinde yaptıklarımı anlatsam bile emin olun sabaha kadar konuşabilirim. Çünkü ben dertliyim. Çünkü yapılan her hizmetten arkadaşlarımızla birlikte azdan çoktan emeğimiz var ve her hizmetin bir hikayesi var, kolay değildir. Devlet geçmişte de vardı. Allah için kim Türkiye’yi ele verdi. Kim Adıyaman’a ne hizmet yaptı. Yapan varsa Allah razı olsun. Ama kıyas bile benzer şeyler arasında olur. Mukayese edilemeyecek düzeyde muazzam yatırımlar vardır. Ya bu şehirde Üniversiyeti, tıp fakültesini, diş hekimliğini, eczacılığı 10 sene 15 sene önce hayalimize dahi koyamazdık. Eğitim ve araştırma hastanesi, okullarımız, yollarımız, köprülerimiz tek tek adım attığımız inşaatına başladığımız, sulama projelerimiz, barajlarımız. Yatırımları say say bitmez. Bakın Adıyaman’da tekli eğitime geçtik. Cumhuriyet tarihini kaça katladık. Öğretmen ihtiyacı nerdeyse kalmadı. Derslik ihtiyacı nerdeyse kalmadı. Hastane her ilçede yaptık. Şimdi eğitim ve araştırma hastanesi yaptık yetmiyor, yetiyor ama yetmese de dahi biz inşallah yakında yeni devlet hastanemizin de ihalesini inşallah çıkarırız, çıkaracağız yapacağız. Daha çok şey yapacağız. Ama yeter ki fırsatçılara meydan vermeden birlikte bu süreç içerisinde hep birlikte saha da vatandaşımıza doğruları anlatalım.”

Aydın, Adıyaman tütünü gündeme taşıdı

Konuşmasının sonunda Adıyaman tütünü hakkında değerlendirmede bulunan Aydın, şunları söyledi: “Ben özellikle tütün konusunu açmak istiyorum.  20 yıl önce il başkanı olarak başladık burada. Akabinde 2020’den beridir meclisteyim. Tütünü en yakından takip eden bu işin en çok mücadelesini veren arkadaşlarınızdan bir tanesiyim. Sadece Adıyaman’da değil, Türkiye’de de. Bunu herkes bilir. Vicdan sahibi, merhamet sahibi herkes sevsin sevmesin diye demesi de gerekir. Şimdi tütünü kartellere teslim ettiniz. Tütünüme dokunma, tütünümü yasaklama deniyor. Ben size soracağım tütünü kim kartellere teslim etmiş, kim tütüne dokunmuş, kim tütünü yasaklamış. Değerli arkadaşlar, 2000 binli yıllardan önce o banka tütünleri, o tekeli hatırlıyorsunuz değil mi? Peki o iki binli yılların başlarında o tütünüme dokunma o yıllarda kaldı. O tekelin özelleştirme kapsamına alınmasıyla birlikte olan eylemleri hatırlıyor musunuz? O zaman haklıydı o eylemler. Çünkü tekel, o kartelleri baskısıyla belki özelleştirme kapsamına alınmıştı. Ve tütün kotaya bağlanmıştı ve yine o süreçlerde 4733 sayılı yasa çıkarıldı ki bu yasayla birlikte kıyılmış tütünde bulundurmak, içmek dahi suçtu. 1 yıl ile 3 yıla kadar hapis vardı.  Bırak satışı, satışı zaten yasak. Bulundurmak bulundurmak! O tabakaları taşımak suçtu. O katır sırtında kaçakçıları büyüklerimiz çok daha iyi bilir, peki o tütünü kim yasaklamış? Ak Parti var mıydı o dönemde? O tütünü yasaklayanlar bugün bize diyor ki tütünü yasaklama. Biz ne yapıyoruz? Biz tam tersi serbest bırakıyoruz.  Peki, tekel özelleştirme kapsamına alındığında tütün tarım desteği kapsamından çıkartıp kotaya bağlandığında kim başkandı? Ecevit başkandı. Peki, o 4733 sayılı tütün yasasının mucidi kimdi, Kemal Derviş yine başbakan Ecevit. Kemal Dervişle, rahmetli Ecevit  kime mensuptu, hangi zihniyete mensuptu, hangi partinin üyeleriydi? Bunun vatandaşın çok iyi bilmesi lazım. Peki, tütünün tekele bağlanması, tütünün kotaya bağlanması, tarımsal destek kapsamından çıkartılmasıyla birlikte tütün üretimi düşürüldü. Kim düşürdü? O gün onu yapanlar düşürdü. Peki, biz ne yaptık? Aldığımız tedbirlerle birlikte tütün üretimini arttırdık. Ne yaptık?  Bir, önce sözleşmeli tütün ile ilgili olarak farklı tütün ürünlerinin Adıyaman’daki üretiminin önünü açtık ve 2011’ de 2111 üretici varken, 1 buçuk milyon tütün üretilirken 2020 sonunda üretici sayısı 2111’den 8 bine çıktı, üretilen tütün miktarı da 1 buçuk milyon kilogramdan yaklaşık 12 milyon kilogram tütüne çıktı. Bunu biz sağladık. Bugün o yasaklayan zihniyet değil, önünü biz açtık. Şimdi ne yaptık biliyor musunuz bir de? 2020’nin sonunda bir kanun çıkarttık. Şu anda sigaralarda kullanılan tütünün 1 gramı dahi yerli tütün olmayabilir. Ama ne yapmışlar, şu anda işte 112 milyon  kilogram tütün kullanılıyor o sigara ürünlerinde. 112 milyon kilogram tütünün yaklaşık 100 milyon kilogramı ithal. Yüzde 11 civarında yerli tütün kullanıyorlar. Hiç kullanmayabilirler. Hani kartellere teslim ettiniz diyor ya peki o yasal düzenlemeyi kim yapmıştı, yine onlar yapmıştı. Kartellere gidip kim teslim etmiş, yine onlar teslim etmiş. Biz ne yaptık? Dedik hayır. Yerli ve milli tütün kullanılacak dedik. 2020’nin sonunda bir kanun çıkarttık. Sigaralarda ve diğer tütün ürünlerinde kullanılan tütünün en az yüzde 30’u yerli tütün olacak. Hatta cumhurbaşkanımızın kararıyla yetkiyi de verdik meclis olarak yüzde 45’e çıkabilecek. Biz bunun da önünü açtık. 1 buçuk milyondan 12 milyon kilograma çıkardık ama bundan sonra 2 kat daha belki 3 kat daha o yüzde 30 zorunluluğunu da getirdik, tütün üretimi çok daha farklı artacak. Kıyılmış tütünle ne yaptık? Dedim ya başta bırakın satışını, bulundurmanın dahi suç olduğu bir dönemden işte 2008 yılında benim emergem o zaman başbakanımızdı hepsini ikna ettik. Bu gariban fukara köylünün çiftçinin alın teri, el emeği göz nuru dedik. Dolayısıyla bu tütüne kaçak tütün demiyor ama en azından 50 kilogram yani bunun önünü biraz açalım. Bu bir gerçek, bu şehirde var, bu bölgede var. Bu tütüncüye sahip çıkalım dedik ve bunun mücadelesini verdik. Bir taraftan o kartellerle mücadelesini verdik; öbür taraftan kendi grubumuzu ikna ettik ve grubumuzun rıza göstermesiyle birlikte benim şahsımın önergesidir, arkadaşlarımızla birlikte imzaladığımız o günün şartlarında 50 kilograma kadar serbest hale getirdik. bulundurmanın dahi yasak olduğu bir dönemde.  Ve o hapis cezası da kalktı 1 yıl ile 3 yıl arasındaki hapis cezası. Sonra tütün miktarı çok arttı, dikkat çekti. 50 kilogramdan çok üstüne çıktı.

Tokattan, Samsun’dan, başka belki ülkelerden ova tütünü demeden, dağ tütünü, Çelikhan tütünü demeden bütün tütün geldi geçti Adıyaman’dan sanki Adıyaman tütünüymüş gibi piyasaya sürüldü. Tabi bu dikkat çekti.  Adıyaman tütünü olarak Adıyaman’ın tütüne baktığınızda Adıyaman’ın bütün arazilerine ekseniz, damlarına dahi ekseniz bu kadar Adıyaman tütünü olmaması lazım dediler, dikkat çekti. Devlet yani bir ekmek bile icabında kayıt altında yani. Dolayısıyla bu kadar kayıt dışı bir şeye ne kadar müsaade edilebilir? Kaldı ki devlet uzun süre göz yumdu. Ama sonra birbirlerini şikayet etti arkadaşlar maalesef. Şikayet etti Araban’da yakalandı, Osmaniye’de yakalandı sonra tütüne el konuldu. Bunu sürdürebilir kılmak mümkün değildi. Ne yapalım dedik. 2017’li yıllarda tütün birlikleri, ziraat odaları, tütüncü esnaflarla istişareler yaptık. Ne yapılsın dedik? O zaman bize de uçuk geldi. Ya biz bunu serbest hale getireceğiz. Kıyılmış tütünü kaçak tütünü adı üstünde yasak tütün, bu nasıl serbest hale gelebilir? Getireceğiz dedim. Sağ olsun grubumuzu, bakanımızı, başbakanımızı, cumhurbaşkanımızı herkesle de görüşüldü, konuşuldu ikna edildi ve bunu yasal zemine çekmek için gereli düzenlemeler başlattık. İşte bütün ziraat odaları, bütün platformlar, bütün arkadaşlar dediler ki bir kooperatifçilik sistemi üzerinden bu yasal hale gelebilir. Bunun mücadelesini kardeşiniz olarak verdik vermeye de devam ediyoruz ve yasal düzenleme yaptık ve dedik ki onun bunun kooperatifi değil en az 250 ile bir araya gelecek kooperatif kuracak o kooperatif üzerinden tütünü kayıt altına alarak üretimiyle birlikte satışını da tamamen serbest hale getireceğiz. Bunu yapacak mıyız öyle mi öyle bu bük bir adım olur, dev bir adım. Tütün için hayal bu. Kıyılmış tütün serbest hale geliyor. Ve en az o 250’ye de tütün üreticisi olacak dedik. Bizim şahsımıza bir şey yok bu işte.

Şimdi 16 tane Adıyaman’da sadece kooperatif kurulmuş. Bunların büyük bir kısmı da yetki belgesini almış. Her birinin en az 250 üyesi var. Kaldı ki 300’e 500’e 700’e üyesi olan kooperatiflerimiz var. Şimdi ondan sonra ne yapalım? Dedik şu kooperatifleri teşvik edelim. Ne yaparsın kooperatif olunma sürecindeki bedelleri düşürelim. Diğer kooperatifleri olandan bu tütün kooperatiflerine hizmet bedellerinde kuruluş sürecinde 10’da 1’e düşürdük. Sonra bunların kuracağı tesislere ilişkin yeni teknoloji, yeni makine vardı  ki bu da ithaldi çoğunlukla. Milyon dolarlık makinalardı. Ya bu gariban fukara üretici bunu karşılayamaz dedik, bunu da yeni teknolojiyle yasal düzenleme yapmak   suretiyle ortadan kaldırdık. 2. el makinalarla da daha düşük maliyetlerle kurulacak. Daha sonra en az 1 metre kapalı alanda kalsınlar dediler bu tesisler için, düzenlemede o vardı. Bütün kooperatiflere mahsus olarak 750 metreye düşürdük. Daha sonra OSB zorunluluğu vardı, OSB zorunluğunu ortadan   kaldırdık. Daha sonra tütün yine o Kemal Derviş döneminde 4733’le tarım desteği kapsamından çıkarmışlardı, dedik tütünü tarım desteği kapsamına alalım. Cumhurbaşkanımız kararnamesiyle de tütün, tarım desteği kapsamına alındı. Yani kooperatiflerin kuracağı o tesislerde projelerindeki suretiyle devlet, kısa kalkınma desteği kapsamında yüzde 50’si hibe edebilecek. Yani bütün bunların işi kolaylaştırma, kooperatifçiliği teşvik etmek ve bu tütünü özgürlüğüne kavuşturmak adına serbest bir şekilde satışını yasal anlamda sağlamak adına bütün bu kolaylaştırmaları da yaptık. Eksikler olabilir, sıkıntılar çıkabilir. Biz teşkilat olarak, Ak Parti olarak sizin emrinizdeyiz dedik. Gene çalışacağız, gene ne varsa yapacağız. Yine kıyılmış tütüne ÖTV’yi yüzde 63 ile yüzde 67 arasındaydı. Onu da yüzde 40’a düşürdük. Bundan sonra ki süreçlerde de gene yapabileceğimiz şeyler olur mu, gene üreticinin mağdur olmaması için neler yapabilirimizin üreticilerimizle istişare ederek birlikte çözeceğiz. Adıyaman çiftçisini, Adıyaman üreticisini, Türkiye çiftçisini kesinlikle mağdur etmedik, kimseye de ezdirmeyiz, mağdur da etmeyiz. Bunu herkesin bilmesi lazım.”

Toplantı, yapılan konuşmalarının ardından kentte mevcut çalışmalar ve proje aşamasındaki konuların görüşülmesiyle sona erdi.

 

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :















Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r-tüm-haberler-bilesen
300x250r-tüm-haberler-bilesen-2

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.