28 ŞUBAT VE SENDİKAL BİR HATIRA
İrtica ve laiklik bahanesi ile özellikle başörtüsü ve İmam-Hatipler hedefe konularak yapılan 28 Şubat post-modern darbeye karşı, belki de Allah’ın bir lütfü olarak ağabeyimiz merhum M. Akif İnan’ın ve milli görüş hareketinin kurucu lideri, 54. hükümetin başbakanı merhum Necmettin Erbakan hocamızla yaptığı istişareler sonucu 14 Şubat 1992 de Eğitim Bir Sen’i kurmuş olmaları bu milletin gelecek adına en örgütlü mücadelesine dönüşecektir.
1992-97 yılları adeta bir darbe karşı hazırlık safhası olacaktır. Yazdığı şiir ve yazılarıyla bu milletin gönlünde taht kurmayı başaran sevgi ve muhabbetine mazhar olan kurucu genel başkanımız Akif İnan, ülkenin en ücra köşelerinde bile derdi-davası olan samimi fedakar, gayretli ve sevdalı insanları bularak sağlam, güvenilir, bedel ödemeye hazır, samimi bu insanlarla eğitimciler birliğini sendikasının temellerini attı. Bu evsafla mücehhez insanların ilk hevesini oluşturduğu, Akif İnan ağabeyimizin ifadesiyle bu ‘erdemliler hareketi’ olarak bütün ülke genelinde örgütlenmesini tamamlayan Eğitim Bir ve Memur Sen hem genel merkez hem de taşrada 28 Şubatı yapanlara karşı her türlü cezayı göze alarak ve ağır bedeller ödeyerek dik durmayı başardı, inancımıza, tarihi değerlerimize ve medeniyetimize karşı yapılmış bir darbe olarak gördüğümüz 28 Şubata karşı örgütlü mücadelenin sembol sivil toplum kuruluşu haline geldi. O kadar ki o gün bin yıl devam edecek denirken 28 Şubat zihniyetine karşı o zaman Memur Sen genel başkanı olan Dr. Ahmet Aksu ‘Gerekirse Kızılay’a bir milyon kişiyi yığarız ve bir daha da kalkmayız’ diye haykıracaktı. Bu omurgalı duruş karşısında Emin Çölaşan başta olmak üzere 28 Şubatın basın sözcülüğünü yapan bazı basın mensupları ve biri, bir siyasi partinin genel başkanı olan iki emekli asker, genel başkan Ahmet Aksu‘nun makamına gelerek Memur Sene bağlı Sendikalarımızın Genel Başkan ve Yöneticileri ile özel bir toplantı yapıyor. Toplantıda hazır bulunan Eğitim Bir Sen Genel Başkan yardımcısı rahmetli Erol Battal ve şair ağabeyimiz Şaban Abak benim de bulunduğum birkaç şube başkanı ile sohbette şu önemli hatıra ile tarihe not düşüyorlardı: ‘Sizden sendika olarak başörtüsünü savunmaktan ve İmam Hatip Liseleri ile Meslek Liselerine konulan katsayıya karşı durmaktan vazgeçmenizi istiyoruz.Eğer bunu yaparsanız önünüzde tahmin etmeyeceğiniz kadar fırsat ve imkan doğacaktır.Fakat bunu yapmaz mevcut tavır ve duruşunuzu devam ettirirseniz gözaltına alınacak ilk gruptasınız,akıbetiniz meçhule döner, başınıza ne geleceğini varın siz hesap edin’ mealinde tehditlerde bulunuyorlardı.
Bin yıl olarak devam etmesi planlanan ve organize edilen 28 Şubat Postmodern darbe girişimi Memur Sen başta olmak üzere diğer önemli bazı STK’larımızın bu dik duruşları, omurgalı ve bedel ödemeye hazır örgütlü gücü ile verilen mücadele ve ödenen bedellerle ancak 15 yıl sürdü.
Bugün 28 Şubat’ın 25. Yıldönümü eğitim ve iş dünyası başta olmak üzere ülkeye ödetilen bedelleri yaşanan mezalimi unutmayacağız ve unutturmayacağız. Hala 28 Şubat zihniyetinin bireysel ve kurumsal iktidarını devam ettirenler ve ettirmek isteyenlere karşı herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor. Aksi halde; her durakta inmeye hazır ve gelen ilk trene binmeye mahir 28 Şubat zihniyetinin bugün bile devam edebileceğini asla hatırdan çıkarmamalıyız.
Selametle
Gaffari İzci / Adıyaman
News
