Adıyaman’da 3 gün önce kaybolan ve daha sonrasında yol kenarında cesedine ulaşılan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik’in öldürülmesine büyük üzüntü duyduğunu belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere,”Adıyaman’da kaybolduktan 3 gün sonra bıçaklanmış ve yol kenarına atılmış halde bulunan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik’in öldürülmesinin şoku ve üzüntüsünü yaşıyoruz. Öncelikle acılı aileye başsağlığı diler, katilin Adıyaman’dan Antalya’ya kaçışının izlerini sürerek yakalanması adına titizlikle çalışan emniyet teşkilatına tebriklerimi sunarım. Bu kez Adıyaman özelinde yaşadığımız bu elim vaka, maalesef ne bir tek güne ne de tek bir şehrimize ait. Her yeni güne benzer haberlerle uyanıyoruz. Türkiye’de artık bu aşamada yapılması gereken şey; günü kurtaran değil, kalıcı olan ve işleyen politikalar oluşturabilmektir.”dedi.
-“KURULAN KOMİSYONLAR POLİTİKA ÜRETEBİLMELİ”
Siyasi parti gruplarının ortak kararıyla şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması gerektiğini belirten Tutdere, “Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında tüm siyasi parti gruplarının ortak kararıyla “Rabia Naz Vatan başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi” adlı komisyonun kurulmuş olması, yanı sıra temmuz ayında kurulan “Çocuk Hakları Alt Komisyonu” umut verici adımlar olmakla birlikte, içinde bulunduğumuz aşamada ancak “sürekli” çalıştığımız takdirde faydalı olabileceklerdir. TBMM bünyesinde 2008 yılında da çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla Çocuk Hakları İzleme Komitesi kurulmuş, ancak komite faaliyetlerinin devamlılık ve bağlayıcılık gösterememesinden dolayı somut bir etki üretememişti. Bu örnek hepimiz için bir uyarı olmalıdır. TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında çocuklar hakkında yapılan kayıp müracaatları 104 bin 531. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi verilerine göre, 2018 yılında Türkiye’de 67 çocuk işçi iş kazasında ölürken, Türkiye’de kayıtsız rakamlarla birlikte, çocuk işçi sayısının 3 milyona yakın olduğu tahmin ediliyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2018 yılında çocuk istismarı davalarındaki suç sayısı en üst seviyeye çıktı. Çocukların cinsel istismarına ilişkin açılan davalardaki mahkûmiyet kararları 2011 yılında 16 bin 828 iken, bu rakam 2018’de 18 bin 290’a kadar yükseldi. 2011-2018 yılları arasında 3 bin 947 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. 2019’un ilk 6 ayında 99 çocuk istismara uğradı.”
-“TÜRKİYE TARAFI OLDUĞU SÖZLEŞMELERİ HATIRLAMALI”
Çocuk hakları konusunda yapılan pek çok çalışmanın devamı gelmediği için kesintiye uğradığının hatırlatan Tutdere, “Manzara buyken çok açık ki Türkiye tarafı olduğu uluslararası sözleşmeleri de bir kez daha hatırlamak zorundadır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin imzacıları 18 yaşından küçük her bireyi şiddet ve istismardan koruyacak yasal ve toplumsal önlemleri almakla yükümlüdür. Ülkemizin 1990’da imzalayıp 1995’te onayladığı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre devlet çocuk haklarına saygı göstermekle ve çocukları üçüncü kişilerin hak ihlallerinden korumakla, çocukların hak ve özgürlüklerini sağlamaya dönük fırsatlar yaratmakla yükümlüdür. Çocuk hakları konusunda yapılan pek çok çalışma, devamı gelmediği için kesintiye uğruyor. Buna örnek olarak Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, eski ismiyle söylersek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Türkiye Adalet Akademisinin birlikte yürütmek üzere imzaladığı, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti işbirliği ile yürütülmesi yönünde karar alınıp, 2014-2019 dönemini kapsayan Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi var. Bu belge, çocuğun hayatıyla ilgili bütün bakanlıkların nasıl bir işbirliği ve koordinasyon içinde çalışacaklarını çok somut olarak tarif ediyor fakat örneğin bu belgenin adı dahi anılmıyor. Bakanlıklarca imzalanmış, Türkiye tarafından desteklenen ve AB’nin parasını ödediği bu projelerin artık bir tür iyi niyet belgesinin ötesine geçmesi ve politika üretir halde olması gerekir. Aksi, bizi bir projeler çöplüğüne dönüştürmüş olacaktır.” şeklinde konuştu.
-“ÇOCUKLARLA İLGİLİ DÜZENLİ VERİ TUTULMALI”
Çocukların korunmasında ağırlaştırılmış cezalar olmadığını uzun vadeli korumacı ve önleyici önlemler alınması gerektiğini belirten Tutdere, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çocuk hakları savunucuları bu alandaki en büyük eksikliğin, çocuklarla ilgili düzenli bilgi tutulamıyor oluşuna vurgu yapıyor. Uzmanlar bu yönde yapılacak en uygun çalışmanın ağırlaştırılmış cezalar değil, uzun vadeli korumacı ve önleyici önlemler olduğu görüşünde. Eğitimden sağlığa, sosyal hizmetlerden adalet sistemine kadar çocuklarla ilişkili bütüncül hak temelli bir çocuk politikası oluşturulması gerekiyor. Veri toplanması, sorumluların sistemi değil, çocukları koruyan bir yaklaşım geliştirmesi gerekiyor. Bunu yapamadığımız sürece, bu çığlık bugün Adıyaman’dan yarın ise Türkiye’nin herhangi bir başka şehrinden yükselecektir. 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik özelinde, tüm öldürülen çocuklarımız için çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha saygıyla duyuruyorum.”
Kaynak : PHA
VİDEO GALERİ
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024SİYASET
06 Kasım 2024SİYASET
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024DİĞER HABERLER
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.