DOLAR 39,5851 -0.32%
EURO 45,6681 -0.99%
ALTIN 4.322,051,03
BITCOIN 41338030,14%
Adıyaman
35°

AÇIK

02:00

İMSAK Vakti

KANAYAN YARAMIZ GAZZE

KANAYAN YARAMIZ GAZZE

Savunmadığımız, sessiz kaldığımız her şey bir gün mutlaka bizi öldürür. Bu kaçınılmaz bir gerçek. İnsanlık, bir acıya sırtını döndüğünde sadece oradakileri değil, kendi vicdanını da toprağa gömer. Bugün Gazze’de yaşananlar karşısında sessiz kalan dünya, aslında kendi insanlığını kaybediyor kaybetti de...

ABONE OL
26 Mayıs 2025 21:49
KANAYAN YARAMIZ GAZZE
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Savunmadığımız, sessiz kaldığımız her şey bir gün mutlaka bizi öldürür. Bu kaçınılmaz bir gerçek.
İnsanlık, bir acıya sırtını döndüğünde sadece oradakileri değil, kendi vicdanını da toprağa gömer.
Bugün Gazze’de yaşananlar karşısında sessiz kalan dünya, aslında kendi insanlığını kaybediyor kaybetti de…

Gazze…
Adını her duyduğumuzda içimizde bir düğüm oluşuyor, gözlerimiz dalıyor uzaklara.
Orada sabahlar gün ışığıyla değil, bombaların karanlığıyla başlıyor.
Uykuya dalan çocuklar, uyanmadan ölüme uyanıyor.
Korkuyla titreyen küçük bedenler; yorgun, uykusuz, aç ve yaralı.
Koşulsuz hava şartları, evsiz barksız daha doğrusu korunaksızlar.
Savaşın ne demek olduğunu bilmeyen minik yürekler, şimdi savaşın ortasında en büyük bedeli ödüyor. Şimdi sokaklar kan bayramı…
Bir zamanlar koşuşturan çocukların neşesiyle dolan o sokaklarda şimdi parçalanmış bedenler savruluyor.
Ve bu dehşetin ortasında bir annenin çığlığı yükseliyor gökyüzüne: dili, dini, ırkı ne olursa olsun bu evlat acısının feryadı tüm şehri bir kere daha yok ediyor sanki.

Çaresizlik bazen bir anneyle bir cesedin arasına giren zamandır.
O anlarda zaman durur, nefes kesilir, dünya anlamsızlaşır.
Bir annenin evladının cansız bedenine sarılıp beklemesi, kelimelerin bile diz çöktüğü andır.
Bu acının tarifi yok.
Bu, insanlığın sustuğu, insanlık onurunun yerle bir olduğu andır.

Bütün bu yaşananların faili sadece bombayı atanlar değil.
Bu vahşeti görüp susan, tepkisiz kalan, diplomatik dengeleri insan canından üstün tutan herkes bu suça ortaktır.
Gövde gösterilerini masumların üzerinde deneyen bir avuç İsrail ordusu, bu acıdan besleniyor.
Ama yalnız değiller.
Onlara destek veren devletler, ekonomik çıkarlar uğruna bu kanı görmezden gelen sistem, bu düzenin asıl taşıyıcısı.

Düşünün!
Bir çocuk korkuyla saklanacak yer ararken bedenini kardeşine siper ediyor.
İnsanlığın en saf, en çıplak hali bu: Sevgiyi kalkan yapmak.
Ve biz bu sahneleri yalnızca ekranlardan izliyoruz.
Uzakta değil aslında, yanı başımızda yıkılıyor insanlık.
Ve biz, sadece bakıyoruz…

Yaşam onurunu elinden aldığınız, hayallerini çaldığınız, paramparça ettiğiniz o canlar bir istatistik değil.
Her biri bir hikâye, her biri bir umut, her biri bir yarın.
Ama gökyüzüne salınan uçurtmalar artık karanlığa takılıyor.
Çünkü gökyüzü bile utanıyor bu sessizlikten.

Bu bir savaş değil.
Bu bir soykırım.
Ve ne yazık ki tüm dünyanın sessiz kaldığı bir soykırım.

Tarihin bir gün mutlaka hesap soracağı bu dönemeçte, hangi tarafta olduğumuz çok net olacak.
Zulmün karşısında susanlar, zalimin yanında yazılacak.
Bu yüzden, sesimizi kısmak değil, yükseltmek zorundayız.
Bir çocuğun gülüşü kadar değerli bir neden yokken savaşmak için, bir damla gözyaşı bile fazla bu dünyaya.

Dünya bir kez daha sınanıyor.
Ve biz…
Ya insan olmayı seçeceğiz ya da insanlığın yok oluşuna sessiz tanıklık edeceğiz.
Karar sizlerin!
Ses olmaya çalıştıkça sesimiz kısılıyor gibi…
Çocukların yaşam haklarının elinden alınmadığı, gözlerdeki fecrin sönmediği gülüşlerle taçlandıran bir dünya diliyorum savaşsız, barış ve sevgi dolu.
Saygılarımla…
TUĞBA KAN

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r-tüm-haberler-bilesen
300x250r-tüm-haberler-bilesen-2

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.