DOLAR 34,9524 0.16%
EURO 36,7081 0.24%
ALTIN 2.994,58-0,38
BITCOIN 35122040,37%
Adıyaman
10°

AÇIK

17:16

AKŞAM Vakti

KESK Kadın Platformu üyelerinden tepki

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adıyaman Kadın Platformu üyeleri, Diyarbakır'da 24 kadının gözaltına alınmasına tepki gösterdiler.

ABONE OL
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adıyaman Kadın Platformu üyeleri, Yıldızhan, Tüm Bel-Sen Şube Yöneticisi Nihal Yanık, Eğitim Sen 1 No’lu şube yöneticileri Hatice Efe ve Emine Akşahin, BTS geçen dönem MYK üyesi Bahar Karataş Uluğ’un da aralarında bulunduğu en az 24 kadın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adıyaman şubesi toplantı salonunda düzenlenen basın açıklamasına toplanan üyeler adına açıklama yapan Adıyaman KESK Kadın Platformu Eğitim Sen Adıyaman Şube Kadın Sekreteri Eylem Yıldırım,”Yıldızhan, Tüm Bel-Sen Şube Yöneticisi Nihal Yanık, Eğitim Sen 1 No’lu şube yöneticileri Hatice Efe ve Emine Akşahin, BTS geçen dönem MYK üyesi Bahar Karataş Uluğ’un da aralarında bulunduğu en az 24 kadın gözaltına alınmıştır. Dosyada “kısıtlılık kararı” olduğu söylenerek bilgi verilmemişse de başta 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü ve 8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olmak üzere kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine yönelik eylem ve etkinliklerin gerekçe yapıldığı tahmin edilmektedir. Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalırken, şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, yaşananlara karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalarla şiddeti kalıcı hale getirmekte, kadına yönelik şiddeti cesaretlendirmektedir. 
İktidar tekçi, gerici ve cinsiyetçi politikalarına karşı gelen, kabul etmeyen, muhalif olan ve bunun için alanlara çıkan kadınlara yönelik şiddetine gözaltı ve tutuklama şiddetini de eklemektedir. Gözaltılar ve baskılar kadın kırımı politikası uygulamaları olup kadına yönelik şiddetin münferit değil, politik olduğunun da kanıtıdır.”dedi.
“Politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır”
Gözaltı zamanlamasının Nevroz ve 1 Mayıs öncesine gelmesine tepki gösteren Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gözaltı zamanlamasının Nevroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesi tesadüf değildir. Son yıllarda belli günler öncesinde kitlesel gözaltılar rutin hale getirilmiştir. Böylelikle kadınlar üzerinden tüm topluma gözdağı verilmek, sindirilmek, yapılacak eylem ve etkinliklere katılımı en aza indirmek hedeflenmektedir. Gözaltına alınanların tamamının adresleri belli olup çağrılma durumunda ifade verecek kişilerdir. Ancak iktidar gözaltı ve tutuklamalar yoluyla muhalif kesimleri sindirmeyi, korku dalgası yaratmayı hedeflediğinden bu politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır. 
Ortada sayısız mahkeme ve AİHM kararı olmasına karşın ısrarla en temel sendikal hak ve özgürlükleri yok sayanlar, anayasal hakları toplantı, gösteri ve ifade özgürlüğü hakkını kullanmak isteyenleri gözaltına alanlar ‘sendikal faaliyeti engelleme’ ve ‘görevi kötüye kullanma suçu’ işlemektedir. 
Biz kadınlar olarak; hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte,   sokakta, okulda, gerektiğinde de cezaevinde, kısacası yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyüterek kazanacağımızın bilincindeyiz. Eril zihniyetin üzerimizde kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolunun yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmekte olduğunu biliyoruz. Bu mücadeleyi yürütürken karşımıza her türden engellemeler çıkacağının da farkındayız. Bedeli ne olursa olsun kadınların mücadelesini kriminalize etmeye yönelik gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları yıldıramayacak, korkutamayacaktır. İktidarı ve kendini anayasanın, yasaların üzerinde gören yetkililerini bir kez daha uyarıyoruz, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran, anayasayı hiçe sayan uygulamalara son verin. Basın açıklamalarına, mitinglere katılım, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Bu nedenle değil gözaltına alınmak, soruşturma açılması dahi anayasa ihlalidir.  
Diyarbakır’da gözaltına alınan ve hemen hepsi sendikalarımızın şube kadın yöneticileri olan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, bu hukuksuz uygulamayı gerçekleştirenler hakkında soruşturma açılmalıdır.”

 

Kaynak: PHA

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r-tüm-haberler-bilesen
300x250r-tüm-haberler-bilesen-2

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.