25 Nisan DNA Günü dolayısıyla açıklama yapan Prof. Dr. Çetin, “DNA Günü insan genom projesinin tamamlandığının açıklanmasını ve DNA’nın çift sarmal yapısının keşfini anmak için her yıl 25 Nisan’da kutlanmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Çetin, DNA Günü’nün bir diğer amacının da toplumdaki genetik okuryazarlığı düzeyinin artırılması olduğunu belirterek, “DNA gününde genetik alanında çalışan bilim insanları ile toplumun farklı kesimlerini bir araya getirilmesini sağlayan başta çevrim içi olmak üzere farklı etkinlikler düzenlenmektedir” ifadelerini kullandı.
DNA’nın ikili sarmal yapısına ilişkin ilk verilerin Francis Crick ve James Watson isimli araştırmacılar tarafından 1953 yılında önemli bilim dergilerinden Doğa’da yayımlandığını anımsatan Prof. Dr. Çetin, sözlerine şöyle devam etti:
“1962 yılında bu çalışmalarından dolayı yine aynı konu üzerinde çalışmalar yapan Maurice Wilkins ile fizyoloji ve tıp alanında Nobel ödülüne layık görülmüşlerdir. Tıp alanında çığır açan bir diğer çalışma olan insan genom projesi 1990 yılında insan DNA’sını oluşturan nükleotidlerin diziliminin belirlenmesi amacıyla başlamış uluslararası bir projedir.
Bu proje kapsamında Afrika, Avrupa ve Doğu Asya kökenli çok sayıda insanın DNA’ları kullanılarak referans bir insan genom dizilimi elde edilmiştir. İnsan genom projesinden elde edilen ilk veriler 2001 şubat ayında yayımlanmıştır. 2021 mayıs ayında ise insan genomunun tümüyle belirlenmiştir. Bu proje sonucunda elde edilen verilerin tümü internet ortamında herkesin ulaşabileceği çeşitli veri tabanlarında saklanmaktadır.”
Teknolojideki gelişmelerin yeni nesil dizileme cihazlarının geliştirilmesine olanak sağlayarak, günümüzde kalıtsal hastalığa sahip bireyin tüm genom DNA dizilemesi ve hastalıkla ilgili DNA değişimlerinin belirlenmesinin çok daha kısa sürede ve daha düşük maliyetler ile gerçekleştirilebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Çetin, şunları kaydetti:
“İnsan genomunun DNA diziliminin belirlenmesi moleküler tıp başta olmak üzere birçok alanda insanlığa fayda sağlamıştır. Kalıtsal hastalıklar ile ilişkili genlerin ve mutasyonların belirlenmesi, diyabet ve kanser gibi yaygın olarak görülen hastalıklara yatkınlığa neden olan değişimlerin belirlenmesi, bazı hastalıklarda bireylerin uygun tedavi seçeneklerine yönlendirilmesi, ilaç moleküllerinin tasarımı ve etkilerinin ön görülmesi bu alanlardan bazıları olarak örnek olarak gösterilebilir.”
SANKO Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde bulunan ‘Moleküler Tıp’ ve ‘Biyolojik ve Biyomedikal Bilimler’ Yüksek Lisans Programlarında DNA analizlerine yönelik yüksek lisans çalışmalarının yürütüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Çetin, “SANKO Üniversitesi Hastanemizde ise özellikle kanser gibi hastalıklarda hastalarımızın uygun tedavi seçeneklerine yönlendirilmesini sağlayan ve insan genom dizilemesi temelli kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımları uygulanmaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: PHA
VİDEO GALERİ
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024SİYASET
10 Aralık 2024SİYASET
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024DİĞER HABERLER
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.