Pazarcı esnafına kızmak niye?
Hep aynı şeyleri biz kendimiz yapmıyor muyuz?
Aşina olduklarımıza güler yüz, sevdiklerimize iyi niyet, sevmediklerimize de arka koltuğu beşleyelim çağrısı…
Menfaat gel-gitlerinin arasında boğulmak bir yana, yediğimiz vurgunların bile daha hesabını çeteleye dökememişiz.
Sonrasında kalkmışız da “aman efendim pazarcılar, özellikle satış siyasetini çok iyi biliyorlarmış…”
Yemezler!
Pazarcıların dahi yanına çırak olamayacağı türden insanlar var aramızda. Bırakın o türden olanları çözmeyi; müsaade etmeseler, yanlarına dahi yaklaşmak mümkün olmaz.
O yüzden sağı-solu boş verip; usulünce kendi işimize odaklanıp, sadece ve sadece tadını çıkararak yaşayabileceğimiz (!) birkaç güne bakalım.
Tabii ki bunun da basamakları var.
Öyle rast gele yaşamak olmuyor elbette ki…
Hem zaten pazarcılıkta ilk kural da budur. Müşteriye “gel-gel” etmek için malın en kalitelisini en öne koyacaksın.
Böylelikle; görseldeki kalite ve güzellik hayranı olan birilerini yani bizleri tezgâha getirmek, pardon davet, sağlanmış olacaktır.
Gerisi zaten satıcının o meşhur (!) marifetine kalmış bir iş.
İtekleyebildiğiniz kadar, yine pardon; fileye atabildiğiniz kadar, kalite yoksunu olan yamuk-yumuk bir şeyler ile doldur gitsin… Şayet farkına varılır ise anında “çok özür dilerim, araya karışmış fark edemedim” geri vitesi.
Fark edilmez ise zaten, sözüm ona kısa günün kârı…
Hâlbuki
Merak edip filelerimize neleri doldurduğumuzun hesabına düştük mü? Diye sormadık hiç kendimize…
Öyle ya, bir pardon da bizden olsun o zaman; filelerin devrinin kapanıp, çoktandır poşetlendiğimizin farkına bile varamamışız biz, nerede kaldı içindekilerin hesabına düşelim.
Pazarcıları değil, kimin tezgâhına koşar adım gittiğimiz için kendimizi sorguya alalım.
Pazarcıların değil, kendimizin de içerisinde olduğumuz poşetimize; bizzat kendimizin ne koyduğuna dikkat kesilelim.
Sonradan namus edebiyatı kahramanı misali, elimizdeki nalıncı keserini işlettirmeyelim.
Değil mi ki bir zaman sonra hesaba oturduğumuzda, kendi pazarımızın satışına gelmiş olmayalım!
Sonrasında,
Demedi deme!
Hakan Dikmen
KÜLTÜR - SANAT
25 gün önceGENEL
23 Eylül 2025ASAY力Ş
23 Eylül 2025GENEL
23 Eylül 2025GENEL
23 Eylül 2025ASAY力Ş
23 Eylül 2025GÜNDEM
23 Eylül 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.