Fenerbahçe’de başkan değişti ama kaderi değişmeyecek gibi.
Nasıl değişsin ki Mert Hakan gibi bir futbolcuları varken.
Mert Hakan Yandaş’la ilgili yazılacak çok şey var. Çoğunuz zaten bunu biliyorsunuz.
Seçim sonucuyla da ilgili bence Ali Koç’a haksızlık yapıldı.
Ali Koç o kadar uğraştı elinden geleni yaptı ve onun sonu da Aziz Yıldırım gibi oldu.
Fenerbahçe’deki kaos Sadettin Saran döneminde de sürecek. Hatta zirve yapacak desem daha doğru olur.
Hani bir replik vardı: “Kötü günler geçti şimdi daha kötü günler geliyor.” diye. Bekleyelim ve görelim.
Tekrar Mert Hakan konusuna dönecek olursak, Sadettin Saran yönetiminin ilk icraatı Mert Hakan’la yolları ayırması olması gerek.
Fenerbahçe’de bir değişim olacaksa bunun yapılması elzemdir, Fenerbahçe taraftarı da artık bunu yüksek sesle söylüyor zaten.
Biz buradan Sadettin Saran’ın işini kolaylaştıralım, taraftarın çoğunluğu, başta Mert Hakan Yandaş olmak üzere, Talisca, İrfan Can Kahveci, İrfan Can Eğribayat, Çağlar Söyüncü, Szymanski ve Fred’i istemiyor.
Fenerbahçe’de hemen hemen her gün bir gariplik yaşanıyor.
Jose Mourinho takımın başında olduğu sürece de bu gariplikler bitmeyecek gibi görünüyor.
Nedir o gariplik derseniz Mourinho, Mert Hakan’ı takımın kaptanı yapmış.
Saha dışı atışmaları dışında takıma faydası olmayan hatta takımı tartışma ortamına çeken, geren birinin kaptan olması akıl alır gibi değil.
Takımda kalıp kalmayacağı kalırsa 11’de oynayıp oynayamayacağı belli olmayan birini kaptan yapmak gerçekten müthiş bir fikir. Mourinho’yu kutlamak lazım.
NE KEREM’MİŞ ARKADAŞ
Fenerbahçe’de gariplik bitmiyor demiştim.
Galatasaray’la özdeşleşen Kerem Aktürkoğlu, Fenerbahçe’ye transfer olur mu olmaz mı bilemem ama bu yaşanan ikilem, kaos ortamı daha çok konuşulur.
Sosyal medyada Fenerbahçeli taraftarlar ikiye bölünmüş durumda. Bir taraftan gelsin diyen diğer taraftan “O Galatasaraylı Fenerbahçe’de ne işi var” diyenler.
Kerem’le ilgili birçok kez makale yazmıştım. Bunların hepsi olumlu yazılardı.
Kerem milli takımın oyuncusudur ve değerlidir.
Bu tartışmalarla oyuncuyu aşağıya çekmekte doğru değil.
Kötü kararlar alınan Fenerbahçe’de belki de Kerem transferi alınan en doğru kararlardan biri olur.
Başkan Ali Koç’u belki de en çok eleştirenlerden biriyimdir.
Fakat Ali Koç’a son zamanlarda hak vermeye başladım.
Bazı nedenlerini de yazayım.
Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda Ali Koç ile Aziz Yıldırım yine karşı karşıya geldi.
Bu tartışmaların Fenerbahçe’ye zerre faydası yok, hatta zararı var.
Aziz Yıldırım’ın her fırsatta kendini ortaya atıp, Ali Koç’u zora sokması da doğru değil.
Hatırlarsınız, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda bir kongre üyesinin bağırması üzerine Ali Koç “ya dışarı çık ya sus” demişti.
O esnada Aziz Yıldırım’ın olaya müdahil olması da yanlış. Orada başkan varken siz karışamazsınız. Başkanın otoritesini düşürmüş olursunuz ve nitekim de öyle oluyor.
Ali Koç da Aziz Yıldırım’ın muhtemelen yaş haddinden dolayı bir şey demiyor.
Yine Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nda Aziz Yıldırım locasının olmadığını söyledi.
Siz madem efsane başkansınız neden locanızı devrettiniz?
Bu arada Aziz Yıldırım kendini de yalanlamış oluyor, hem maça gelmiyorum locam yok diyor hem de maça gitsem başkan rahatsız olur, ben de başkanken Ali Şen’in maça gelmesini istemezdim diyor.
Bir de şu var; Aziz Yıldırım konuşursam şöyle olur konuşursam böyle olur diyor.
Başkan konuş da ne olacaksa olsun artık.
Son olarak da Asbaşkan Hamdi Akın’a Aziz Yıldırım’ın “Otur sen lan” demesi ne kadar doğru.
Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin başarılı olmasını istiyorsa gölgesini Fenerbahçe’nin üzerinden çekmesi lazım.
Yoksa daha çok Fenerbahçeli çocuklar ağlayacak, belki de Galatasaray’lı olacak.
News
